İnsanlar doğduklarında kendi yollarını, kendilerine verilen hayatı nasıl yaşayacaklarını, iyi ve kötü, mutlu ve acılı yaşantılarını hayal edemezler.

Doğduğunuzda önünüzde bembeyaz bir sayfa, umutlarınız, hayalleriniz vardır.

Kendinizi herşeyi yapabilecek kadar güçlü, dünyayı değiştirecek kadar umutlu hissedersiniz.

Bazılarımız zaman içinde umutlarını ve hayallerini gerçekleştirme yolunu insanların acılarını dindirmekte bulur.

Hekim olduğunuzda hayatınızda nefret, umutsuzluk, öfke kalmaz. Sadece çaba, umutlar ve insanlara verdiğiniz mutluluk kalır.

Bir hekim hangi dinden, ırktan, cinsiyetten olursa olsun, kimseye kin tutmaz, kimseden intikam almaz, kimsenin acısı ile mutlu olmaz.

Bir hekim, insanların aldığı bir nefesle mutlu olur. Huzurla çarpan bir kalp, paylaşılan ve rahatça yenilen bir ekmek, sıcacık tutulan bir elle mutlu olur.

Bir hekim hastası gülümserse mutlu olur.

Huzurla uyursa mutlu olur.

Bir hekim, barış, kardeşlik, insanca var olmak ve yaşamakla mutlu olur.

Barışın, mutluluğun, sevginin, elele çalışmanın ve insanca yaşamanın olduğu ortamda mutlu olur.

Biz insanlar barış için varız, savaş için değil!

Biz insanlar yaşamak için varız, ölmek için değil!

Biz insanlar mutlu olmak için varız, acı çekmek için değil!

Biz insan ve hekim olarak, barışa, sevgiye, elele kardeşçe yaşamaya yapılan her saldırıyı kınıyor, yaşanan acıları paylaşıyor ve bu acıdan beslenenleri lanetliyoruz.

Yurtta Barış Dünyada Barış…

Saygılarımızla